top of page
Çalışma Yüzeyi 1_300x.png

SANATIN İKLİMİ - 1

Sanat perspektifinden iklim değişikliğine baktığımız röportajlarımızın ilkini sevgili Aktivist Tasarımcı Yasemin Akyüz ile gerçekleştirdik. Değerli katkıları için çok teşekkür ederiz.

www.yaseminsayibas.com

akbelen_yasiyor.png
tarim2.png
su.png.PNG
birbucuk.jpg.JPG
Akbelen-4.png
sel.png

21 Kasım 2023- İklimler Güzeldir

 

Soru 1: Sevgili Yasemin, seni derdini daha çok çizerek anlatan bir insan olarak görüyoruz. Ancak sen çizerliğin dışında yerelde oluşan savunma alanlarında da varsın. Bu konfor alanından çıkmak demek aynı zamanda, bize biraz bu refleksinden bahsedebilir misin?

 

Aslında çizerlik benim konfor alanım mı, bilemiyorum. Bence bir sanatçıyı yaratma sürecine iten şey hayatla ilgili bir derdinin olması. Tarkovsky'nin çok sevdiğim bir sözü var: "... gerçek bir sanatçı, ancak kendisi açısından hayati bir zorunluluksa yaratma hakkına sahiptir" der. Bu arada kendimi gerçek bir sanatçı olarak adlandırmadığımı da belirtmek isterim. Ben; bir derdi olan ve bunu grafiksel olarak anlatmaya çalışan bir tasarımcıyım. Peki derdim nedir? İklim ve çevre adaletsizliği. Benim yaptığım çizimler bu adaletsizliğe dikkat çekmek ve daha adil bir dünya hayalini aktarabilmek için aktivist birer eylem aslında. İşte bu noktada kendimi yereldeki savunma hareketlerinin de içinde buluyorum. Herkes kapısının önünü süpürürse dünya tertemiz olurdu gibi bir mantıkla hareket ediyorum. Zamanım elverdiğince, iklim krizi ve ekolojik yıkımla bağlantılı gördüğüm yerel savunma hareketlerinin içinde yer alabilmeye çalışıyorum. Bir tasarımcı olarak da bu hareketlere bireysel katkım öncelikle görsel tasarımlar oluyor. Bunun yanında da birebir alanda yer almak, dayanışma içinde bulunmak da var.

 

Soru 2: Profilinde kendini aktivist tasarımcı olarak ifade ediyorsun. Peki aktivist olarak tanımlamaya başlaman tetikleyici bir olay ile mı oldu, yoksa zaman içerisinde kendini bu yolda mı buldun? 

 

Ben iklim krizi ile çalışmalarıma ilk olarak sahada aktivist olarak başladım. 2019 yılının 20 Eylül günü Bodrum’da Fridays For Future’dan gençlerin düzenlediği bir iklim eylemine kızımla birlikte katıldık. O eylemde karşılaştığım kadın arkadaşlarımla bir grup kurduk: Bodrum Iklim Acil Çağrısı. 5 kadın ve çocuklarından oluşan, iklim krizi konusunda farkındalık uyandırmak isteyen bir gruptuk. Cuma günleri küresel olarak yapılan iklim krizi eylemlerine parelel olarak 3 ay boyunca her hafta Bodrum’da iklim eylemleri düzenledik. Zamanla sesimiz duyuldu. Buradaki sivil toplum kuruluşlarından ve halktan ciddi destek aldık. Bodrum Kent Konseyi’nde bir grup kurarak Bodrum Belediyesi ile de çalışmalar yapmaya başladık. Bizim belediye ile birlikte liselere yönelik iklim krizi eğitimi çalışmalarımız devam ederken pandemi başladı. Maalesef okullar kapandı, hepimiz evlerimizde kaldık ve iklim eylemleri de dijital ortama taşındı. Bodrum İklim Acil Çağrısı Grubu’nun da görsel tasarımlarını yapıyordum ama orada öncelikli işim organizasyon, Kent Konseyi ve Bodrum Belediyesi ile ilişkilerdi. 2020 yazına geldiğimizde grup olarak bir şey yapamaz duruma gelmiştik. Ben de iklim krizi çalışmalarıma profesyonel mesleğim olan grafik tasarım tecrübemden de yararlanarak, görsel tasarımlarla sosyal medya üzerinden devam etmeye karar verdim. Yani ben sahada aktivist olarak başlayıp, eve kapandığımız dönemde tasarıma geçerek devam ettim. 


gazhane.png

Soru 3: Sanat toplumsal olaylardan hem beslenen hem de onlara yön verebilen güçlü bir alan. Sen sanat içerisinde kendine nasıl bir alan açtın? Etkilendiğin şeyleri duymayı çok isteriz.

 

İklim krizi ile ilgili çalışmalarıma başladan önce farklı sanat dallarında çalışmalarım oldu. Profesyonel mesleğim grafik tasarım. 25 yıldır uluslararası alanda çalışıyorum. Bunun yanında 3 yıl bireysel bir stop motion film projesi üzerinde çalıştım. Sonrasında kağıt mühendisliği yaparak mekanizmalı, popup kitap çalışmaları ve aynı şekilde ahşaptan mekanizmalı kinetik sanat çalışmalarım oldu. Ben, unutulmaya yüz tutmuş sanat formlarına daha çok ilgi duyuyorum. Bir de bu kadar senedir bilgisayarlı grafik tasarım yapan biri olarak zaman buldukça elle tutulur, somut bir takım sanatsal üretimler yapmayı seviyorum. Son 3 yıldan fazla bir süredir de iklim krizi ve ekolojik yıkım konularında dijital tasarımlar yapıyorum. Bu aktivist bir yaklaşımla sosyal medyayı kullanma ihtiyacım nedeniyle oldu. Geçen yıl sürdürülebilir sanat konusuyla ilgilendiğim bir dönemde doğal malzemelerle boyalar yaparak resim yapmaya başladım. Dökülmüş çiçekler, yapraklar, kökler… aslında atalarımızın kullandığı çevreye zararsız malzemeler. Beni bu çalışmalarda en çok etkileyen şey yaptığım resimlerin yaşamaya devam etmesi. Yani, dökülmüş çiçekleri kaynatarak bir boya elde ediyorsunuz, bununla bir resim yapıyorsunuz ve kağıt üzerinde boyalar zamanla soluyor siliniyor. Tıpkı doğada olduğu gibi. 

 

Tüm bu çalışmaları yaparken ilham kaynağım doğanın kendisi ve insanın doğayla ilişkisi. Bu maalesef çoğu zaman yıkıcı bir ilişki oluyor. Özellikle iklim krizi söz konusu olduğunda sürekli negatif haberler yumağı beni çok yoruyor. Tasarımlarımda objektif bir şekilde olan biteni yansıtmaya çalışıyorum. Zaman zaman biraz enerji toplayabilmek için ara vermem gerekiyor. Ve yerel savunma hareketleri de -en son Akbelen Ormanı’nda olduğu gibi- çok yıpratıcı olabiliyor. Benim devam edebilmemi sağlayan ise benim gibi emek veren, ne olursa olsun inancını kaybetmeyen dostlarımın olması. Kendimi kocaman bir ailenin bir üyesi gibi hissediyorum. Bu aile asla vazgeçmeyerek çok güzel kazanımlar da elde ediyor. Bunlar; yeri geldiğinde mücadele ederek engellenen doğaya zarar veren bir proje ya da iklim krizinin durdurulması veya iklime uyum konusunda hayata geçirilen güzel bir çalışma olabiliyor. Savunuculukta hep önde yer alan kadınlar da bu dünyada bir kadın olarak bana ayrıca hem güç veriyor hem de ilham kaynağı oluyor.
 

Teşekkür ederim. 

Telefon

0 216 906 0315

Email 

Sosyal Medya

  • Spotify
  • LinkedIn
  • Instagram
bottom of page