
İklim Değişikliği Herkesi İlgilendiriyor — Peki, Nasıl Konuşuyoruz?
“İklim değişikliği” ve “küresel ısınma” gibi kavramlar artık sadece bilimsel makalelerde değil, günlük sohbetlerimizde, sosyal medyada, haber başlıklarında karşımıza çıkıyor. Çünkü gezegenin sınırlarını zorlayan kararlarımızın ve yaşam tarzlarımızın sonuçlarını artık doğrudan deneyimliyoruz.
Bu noktada önemli bir soru ortaya çıkıyor:
Karmaşık bilimsel verileri nasıl daha kapsayıcı, motive edici ve dönüştürücü bir şekilde anlatabiliriz?
İşte biz, bu sorudan yola çıkıyoruz.
İklim krizine dair iletişimin sadece tehlikeleri değil, çözümleri de görünür kılması gerektiğine inanıyoruz. Umutsuzluk yerine umut, suçlama yerine işbirliği, karmaşa yerine açıklık diliyle; insanlara kendilerini sürecin bir parçası gibi hissettirecek bir yaklaşım kurmaya çalışıyoruz.
“Küresel düşün, yerel hareket et!” sözü bize ilham olmaya devam ediyor. Bu yaklaşımın verdiği enerjiyle yerel yaşam pratiklerinin, kültürel birikimin ve toplumsal deneyimin; küresel iklim krizine karşı mücadelede yaratıcı alternatifler sunduğuna inanıyoruz.
Bu bilgiyi derlemek, paylaşmak ve yaygınlaştırmak için çalışıyoruz.
Sahip olduklarımızı kaygı üzerinden değil, değer ve dayanışma üzerinden konuşarak; daha bilinçli, daha sorumlu ve daha umutlu bir ortak çaba yaratmak istiyoruz. Çünkü bu gezegenin sahibi değiliz, bir parçasıyız.
Ve bu parçanın sesini duyurmak, birlikte hareket etmek istiyoruz.